“Dino-kuş” iddialarının ilk örneği, 1996 yılında büyük
bir medya propagandası ile gündeme getirilen “Çin’de bulunan tüylü
dinozor fosilleri” hikayesiydi. Sinosauropteryx adı verilen bir
sürüngen fosili bulunmuştu, ancak fosili inceleyen bazı evrimci
paleontologlar bunun bilinen sürüngenlerin aksine kuş tüylerine sahip
olduğunu ileri sürdüler. Oysa bir yıl sonra yapılan incelemelerde,
fosilin gerçekte kuş tüyüne benzer hiçbir yapıya sahip olmadığı
anlaşıldı.
Science dergisinde yayınlanan “Plucking the
Feathered Dinosaur” (Tüylü Dinozorun Tüylerini Yolmak) başlıklı bir
makalede, evrimci paleontologlar tarafından “tüy” olarak algılanan
yapıların gerçekte tüylerle ilgisiz olduğu belirtiliyordu:
Bir yıl önce,
paleontologlar “tüylü dizonor”a ait fotoğrafların ortaya çıkmasıyla
heyecan yaşamışlardı. Çin’in Yixian bölgesinde bulunan Sinosauropteryx
adlı fosil, New York Times’ın ön sayfasında yayınlanmış ve kuşların
kökeninin dinozorlar olduğuna dair etkili bir delil olarak sunulmuştu.
Ama geçtiğimiz ay Chicago’daki omurgalılar paleontolojisi toplantısında
verilen hüküm daha farklı oldu: Fosil örneklerini inceleyen yarım düzine
Batılı paleontolog, bu yapıların modern tüyler olmadığını söylediler…
Kansas Üniversitesi paleontoloğu Larry Martin, bu yapıların yıpranmış
kolajen fiberleri olduğunu ve kuşlarla hiçbir ilişkisi olmadığını
belirtti.
Ann Gibbons, “Plucking the Feathered Dinosaur”, Science, volume 278, no. 5341, Issue of 14 Nov 1997, p. 1229 – 1230
Daha büyük bir dino-kuş furyası ise 1998 yılında patlak verdi. National Geographic
dergisi, Temmuz 1998 sayısında, kuşların dinozorlardan evrimleştiği
iddiasının artık sağlam bir fosil kanıtına dayandığını ileri sürüyordu.
Çin’de bulunduğu belirtilen fosile makalede geniş yer ayrılıyor, fosilin
kuş ve dinozor özelliklerini birarada taşıdığı savunuluyordu. Makaleyi
kaleme alan National Geographic yazarı Christopher P. Sloan, fosil hakkında yaptığı yoruma o kadar inanmıştı ki, “insanların
memeli olduğunu nasıl kendimizden emin şekilde söyleyebiliyorsak, artık
kuşların theropod (dinozor) olduğunu da aynı şekilde söyleyebiliriz” diyordu. 125 milyon yıl önce yaşadığı söylenen bu türe, hemen bilimsel bir isim de verilmişti: Archaeoraptor liaoningensis. National Geographic, “Feathers for T. Rex?”, vol. 196, no. 5, Kasım 1999
Oysa fosil, beş farklı fosilin birbirine ustaca eklenmesiyle üretilmiş sahte bir
fosildi! Aralarında üç paleontoloğun da bulunduğu bir grup araştırmacı,
bir yıl kadar sonra, bilgisayar tomografisinin yardımıyla sahtekarlığı
kanıtladılar. Dino-kuş aslında Çinli bir evrimcinin eseriydi… Çinli
amatörler, yapışkan ve harçlar kullanarak 88 kemik ve taştan dino-kuş
oluşturmuştu. Archaeraptor‘un ön kısmı tek bir kuşa ait fosildi, ancak dinozorun kuyruğuyla birlikte beden kısmında dört ayrı türden kemikler vardı.
İşin ilginç yanı, National Geographic
dergisinin böylesine basit bir sahtekarlığı hiç şüphelenmeden
yayınlamış ve hatta buna dayanarak “kuşların evrimi” senaryolarının
kanıtlandığını ileri sürmüş olmasıydı. ABD’deki ünlü Smithsonian
Institution Doğa Tarihi Müzesi’nden Dr. Storrs Olson, bu fosilin sahte
olduğuna dair daha önceden National Geographic‘i uyardığını, ancak dergi yönetiminin bunu tamamen göz ardı ettiğini söylüyordu. Olson’a göre, “zaten National Geographic,
uzun zamandır sansasyonal, desteksiz ve tabloid habercilik yaparak
seviyesini düşürmüş durumdaydı.”TimFriend, “Dinosaur-bird link smashed
in fossil flap”, USA Today, 01/25/00
|
National Geographic dergisinin kuşların evrimi senaryosunun delili olarak tanıttığı Archaeoraptor adlı “dino-kuş”un, bir yıl sonra sahte bir fosil olduğu ortaya çıktı. |
Olson, National Geographic bünyesindeki Peter
Raven adlı bilim adamına yazdığı aşağıdaki mektupta, derginin “tüylü
dinozorlar” furyasının perde arkasını çok detaylı olarak anlatıyordu:
National Geographic‘in Temmuz 1998 sayısında yayınlanan, “Dinozorlar Kanatlanıyor” (Dinosaurs Take Wing) başlıklı makalenin yayınlanmasından kısa süre önce, (makaleyi hazırlayan) Christopher P. Sloan’ın fotoğrafçısı olan Lou Mazzatenta beni National Geographic Society’e çağırdı, Çin’de bulunan fosillerin fotoğraflarını gösterdi ve bunlar hakkında yayınlanacak hikaye ile ilgili yorumlarımı sordu. O zaman, National Geographic‘in göstermek istediği tablodan çok daha farklı, alternatif bakış açıları olduğunu söyleyerek itiraz ettim, ama sonunda açıkça gördüm ki, National Geographic, kuşların dinozorlardan evrimleştiği dogması dışında başka hiçbir şeye ilgi duymuyordu.
National Geographic‘in Temmuz 1998 sayısında yayınlanan, “Dinozorlar Kanatlanıyor” (Dinosaurs Take Wing) başlıklı makalenin yayınlanmasından kısa süre önce, (makaleyi hazırlayan) Christopher P. Sloan’ın fotoğrafçısı olan Lou Mazzatenta beni National Geographic Society’e çağırdı, Çin’de bulunan fosillerin fotoğraflarını gösterdi ve bunlar hakkında yayınlanacak hikaye ile ilgili yorumlarımı sordu. O zaman, National Geographic‘in göstermek istediği tablodan çok daha farklı, alternatif bakış açıları olduğunu söyleyerek itiraz ettim, ama sonunda açıkça gördüm ki, National Geographic, kuşların dinozorlardan evrimleştiği dogması dışında başka hiçbir şeye ilgi duymuyordu.
Sloan’ın makalesi (kuş-dinozor bağlantısı yönündeki) ön
yargıyı tamamen yeni bir boyuta yükseltmekte ve büyük ölçüde
doğrulanmamış veya belgelendirilmemiş bilgilere dayanarak, haberleri aktarmak yerine onları “üretmekte”dir.
“İnsanların memeli olduklarını ne kadar güvenle söyleyebiliyorsak,
kuşların birer theropod (iki ayaklı dinozor) olduğunu da o kadar güvenle
söyleyebiliriz” şeklindeki basit cümlesi, bir veya bir grup bilim
adamının fikri olarak dahi gösterilmemekte, sadece “editöryel propaganda” olarak kalmaktadır. Bu
melodramik iddia, aslında embriyoloji ve karşılaştırmalı anatomi
alanında yapılan yeni çalışmalarla çürütülmüştür, ama, elbette, bunlar (National Geographic makalesinde) hiç belirtilmemektedir.
Daha da önemlisi, Sloan’ın makalesinde çizimi yapılan ve
kuş tüyleri olduğu iddia edilen yapıların hiçbirinin kuş tüyü olduğu
kanıtlanmış değildir. Bunların bu şekilde olduğunu iddia etmek, bir
gerçeği dile getirmek değil, sadece bir temenni ifadesidir. Sayfa 103′te
yer alan “içi boş, saç benzeri yapılar ilkel kuş tüylerini
(protofeathers) karakterize ediyor” şeklindeki ifade saçmalıktır, çünkü
“ilkel kuş tüyleri” sadece teorik bir varsayımdır ve dolayısıyla
bunların iç yapısı daha da hipotetiktir.
National Geographic Society’de (National Geographic
Derneği) halen gösterimde olan tüylü dinozorlar sergisi furyası daha da
kötüdür ve birçok et yiyici dinozorun kuş tüylerine sahip olduğu
yönündeki aldatıcı iddiayı ileri sürmektedir. Tartışmasız bir dinozor
olan Deinonychus hakkında yapılan bir maket ve bebek tyrannosaurlar
hakkında yapılan çizimlerde bu canlılar tüylerle kaplı gibi
gösterilmektedir. Bunların hepsi hayalidir ve bilim kurgu dışında
herhangi bir yerleri yoktur…
Saygılarımla,
Storrs L. Olson
Kuşlar Bölümü Başkanı
Smithsonian Enstitüsü, Doğa Tarihi Ulusal Müzesi - Open
Letter: Smithsonian decries National Geographic’s ‘editorial
propagandizing’ of dinosaur-to-bird ‘evolution’”,
http://www.trueorigin.org/birdevoletter.asp
Bu fosil sahtekarlığının gösterdiği iki önemli gerçek
vardır: Birincisi, evrim teorisine kanıt bulma arayışı içinde kolaylıkla
sahtekarlığa başvurabilecek insanlar vardır. İkincisi, evrim teorisini
topluma empoze etme gibi bir misyon yüklenmiş olan bazı “bilim
dergileri”, evrim teorisi lehinde kullanabileceklerini düşündükleri
bulguları, yanlış olma veya başka türlü yorumlanabilme olasılıklarını
tamamen göz ardı ederek, propaganda malzemesi haline getirmektedirler.
Yani bilimsel değil dogmatik davranmakta, inançla bağlı oldukları evrim
teorisini savunabilmek için bilimden kolayca taviz vermektedirler.
Darwinistler; kuşların dinozorlardan
evrimleştiği tezine hiçbir kanıt bulamadığınız için sahtesini yaptığınız
veya mevcut kanıtları çarpıtarak yorumladığınız için özür
dilemelisiniz!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder